Ekim ayı, biz insanlar açısından önemli bir ay. Dünyanın ilk sosyalist devrimi, 1917 Ekim‘inde, Rusya’da yer yüzüne çıkar. Bugünden bakıldığında, hiç kuşkusuz sosyalizm adına uygulanan 70 yıllık pratiğe ilişkin değerlendirmeler ayrı bir tartışma konusudur. Yanlış uygulama süreçleri, Ekim Devrimi‘nin kapitalizmi yenerek, aşılabileceğini insanlığa gösteren ilk büyük devrimci pratik olduğunu ortadan kaldırmıyor.
Ekim‘den sonra, mevsimlerin bütün aylarına isyanlar yayıldı. İnsanların sınıfsız, sömürüsüz bir dünya kavgası, yeryüzünün bütün coğrafyasına dağıldı. Çin‘de binlerce yıl süren hanedanlık sona erdirilerek, 1949‘da Çin Devrimi, 1959’da Batısta güçlerini yenerek, zafere ulaşan Küba ve daha nice kahramanca mücadeleler Ekim Devrimi‘nin ayak izlerine basarak gerçekleşti.
Hüzünlü bir sonbahar ayı diye tabir edilir Ekim ayı. Çünkü yaprakların yeşilliğini tamamen terk edip, sarararak, yerlere savrulduğu bir aydır, Ekim. Bundan dolayı hüzünlü dendiği muhakkaktır. İnsanların bu mevsimde daha duygusal olduğu ise kesindir.
Ekim devrimini anarken
gözlerimizin içinin parlamasına karşın, Ekim ayında
kaybettiğimiz
yol arkadaşlarımız vardır bizim. Böylesi anlarda hangimiz duygusal
olmayız? Bırakalım duygusallığı, ağlamaklı oluruz ve gizlice süzülen göz
yaşlarımız akar içimize, Aydın Erol, İlyas Has, Kenan Özcan, Hıdır
Aslan, Harun Gökkaya, Özbil Aras, Sadi Ekiz, Ahmet Yüksel, Alaattin
Bölükbaş, Abdurrahman Çetin, İhsan Abidin Önal gibi Devrimci Yol’un Ekim
kayıpları düşünce aklımıza.
Yeni Ekimler olsun diye, 1970’li yıllarda sosyalizim ve devrim mücadelesinde düşen arkadaşlarımızdır bunlar. Tabiki gömülüp kalmayız biz duygusallıklarımıza. Onların açtığı çığırdan yürümek gerektiği için matem tutmaya çok vakitimiz olmadığını biliriz. Onların mücadelesini, bugünkü somut hayatın gerçekleri içine güncelleme görevi vardır üzerimizde. Öyleyse, ölenlerimize beslediğimiz derin saygı ve sevginin manası bugün, Türkiye’de, Avrupa’da veya dünyanın neresinde olursak olalım, daha fazla mücadele, daha fazla örgütlü olmaktır. Ancak, o zaman hepimizin duygularının bir karşılığı olcaktır.
Ekim devrimini selamlarken, Devrimci Yol’da yitirdiklerimiz hiç unutulmayacak.
Fehmi İşleyen